Norveç'e iltica etmek -1

2016, Türkiye siyasi hayatı için zor bir yıl oldu. "Bu da olur mu" derken her gün daha beteri oldu: 15 Temmuz Darbesi. Bu olay, çok sayıda insanı yurt dışına çıkmak zorunda bıraktı ve Türkiye'den Avrupa'ya yapılan iltica sayısını hayli yükseltti. Konuşulanlara göre, Amerika kıtasına ulaşmak zor olduğundan insanlar Avrupa'ya geldi ve iltica oranı hayli yükseldi. 

Ben de yakın çevremde iltica eden Türk sayısında çok ciddi bir artış görüyorum. 80'lerden sonra Türkiyeli Kürtlerin Avrupa'ya iltica etmeleri nedeniyle, Avrupalılar da Kürtlere alışıktı ama Türkler öyle değildi.

Neyse, iltica diyorduk... Bu yazımda Norveç'e iltica etmek nasıl bir şey anlatacağım. Norveç'e yapılan iltic süreci üç aşamadan oluşuyor. Bu nedenle 3 farklı yazı yazdım. Bu yazım ilticanın ilk aşamasını anlatıyor. Süreç kısaca şöyle gerçekleşiyor: 

Hava alanı veya daha sonra iltica

Öncelikle insanların bir kısmı hava alanına ayak bastıklarında, bir kısmı da daha sonra iltica ediyor. Polise gidip, "Ben iltica etmek istiyorum" diyorsunuz (Hava alanında yapılan iltica, dosyanız için daha iyi olur). Bu sözünüz sonrası iltica işlemleri başlıyor. Nasıl mı? Şöyle efenim: Polis sizi alıyor bulunduğunuz yerden ve göç biriminin olduğu polis merkezine götürüyor. Burada polise pasaport ve kimliğinizi teslim ediyorsunuz ki bu iltica aşaması için çok önemli. Kimliğinizi ispat edecek ne kadar belge verirseniz o kadar iyi. Örneğin evlilik cüzdanınız, sürücü belgeniz, eski veya delinmiş gerçek pasaportunuz... Bunu dahi verin çünkü çok fazla kimlik kargaşası yaşanıyor. Ve Norveç sizin gerçek kişi olduğunuza ikna olmazsa iltica süreciniz çok uzayabiliyor. Bu arada kimliği tespit etmeye çalışıyorlar falan. (Örneğin herhangi bir kimlik sunmadan Norveç'e iltica eden Afganistanlı insanlar var. Böyle durumlarda Norveç ne sizi bir yere gönderebiliyor ne de oturum veriyor. Uzun yıllar boyunca kimliksiz insanları kamplarda bekletebiliyor.)  

Elbiselerinizi teslim ediyorsunuz


Polis daha sonra sizi, ilk kamp alanına götürüyor. Kamp alanına girer girmez görevliler sizi baştan aşağıya arıyor ve parmak izinizi alıyor. Tavırları genel olarak gayet iyi. Bavullarınızı ve cep telefonu dahil tüm eşyalarınızı teslim ediyorsunuz. Daha sonra size, içerisinde aşofman, diş fırçası, bardak, terlik ve iç çamaşırlarının olduğu hiç kullanılmamış bir paket veriyor. Görevliler daha sonra üzerinizdeki kıyafetlerin tamamını çıkartmanızı ve verdikleri elbiseleri giymenizi istiyorlar.  Çıkardığınız elbiseleri bir torbaya koyuyorsunuz ve elbiseleriniz, bavullarınız 2 gün boyunca eksi 100 derecede filan bekletiliyor mikropların kırılması için. Bu süreç, psikolojik açıdan biraz zorlayıcı ama gerekli. Hayatınız, geçmişiniz, arkadaşlarınız ve yaşamınız film şeridi gibi gözünüzün önünden geçiyor. Bu uygulamayı bir zorunluluk olarak yapıyorlar, çünkü dünyanın dört bir yanından insan kaçak yollarla Norveç'e geliyor, mikrop ve hastalıkların önlemeye çalışıyorlar. 

Elbise işlemi halledildikten sonra ikinci aşamaya geçiliyor. Yaklaşık 1 gün kalınan bu yerde(Tercüman bulunma süresine göre değişiyor bu süreç), erkek ve kadınlar aynı yerde yatıyor. Ertesi gün polis tercüman eşliğinde yanınıza geliyor ve sizi aynı bina içerisindeki sorgulama alanına götürüyor. 

Polisler sıcak kanlı

Bu arada, polis derken aklınıza Türkiye'deki silahlı resmi giyimli polisler gelmesin. Norveç polisleri son derece kibar ve silah taşımaları da yasak. Yani görüntü olarak polis gibi gözükmüyorlar. İltica bürosundaki görevli polisler de size sıcak kanlı davranıyor. 

İlk ifadede kimlik bilgileri önemli 

Polise verdiğiniz bu ilk ifadede, öncelikle tercüman gizliliği üzerine hassasiyetle size bilgi veriliyor. Daha sonra her 45 dakikada bir mola vererek ifade veriyorsunuz. Bu ilk ifadede özellikle, Norveç'e nasıl giriş yaptığınız, kimlik bilgileriniz ve çok kısa hikayeniz soruluyor. Burada anlamaya çalıştıkları şey, hangi yolları kullanarak Norveç'e geldiğiniz. Söyledikleriniz bir bir tercüme ediliyor Norveççeye ve kayda geçiliyor. Ülkeye giriş bilgilerinizin teyidi açısından parmak iziniz alınıyor. 




Dublin'e dikkat!

Burada kısaca belirteyim, Dublin konusu ilticada çok önemli. Dublin prosedürü Avrupa ülkeleri arasında imzalanan bir anlaşma. Buna göre, bir sığınmacı Avrupa'ya ilk olarak hangi ülkeden giriş yaptıysa veya hangi ülkenin vizesini kullanarak Avrupa'ya geldiyse o ülkeye iltica etmek zorunda. Misal, siz İspanya vizesiyle geldiniz Norveç'e diyelim, bu durum parmak izinizle de sabit. Norveç polisi, dosyanızı Dublin kapsamına sokarak sizi İspanya'ya gönderebiliyor. Ancak Yunanistan'dan gelenleri kısa süre sonra Dublin'den çıkartıyorlar diye biliyorum. Çünkü Yunanistan ilticacı kabul etmiyor. Son uygulamadan bilgim yok bu arada. 

Yeni kimlik kartı veriyorlar

Ne diyordum, parmak izi.... İşte bu yolla sizin ülkeye nasıl giriş yaptığınız resmi kayıtlara göre belli oluyor. Bu görüşme bittiğinde fotoğrafınız çekiliyor ve size bir mülteci kartı veriyorlar. 6 aylık geçici oturum kartı yani. Bu kart sizin Norveç'teki kimliğiniz oluyor. 

Bu aşamadan sonra, sağlık kontrolleriniz başlıyor. Akciğer filmi çekiliyor ve kan testleriniz yapılıyor. Herhangi bir hastalığınız yoksa size verdikleri kimliklerin arkasına sağlık numaranızı ekliyorlar. Daha sonra polis, telefonunuzu da iade ediyor tabi. (Bu telefon iade etme işlemlerinin daha da uzadığını öğrendim. Yani telefonu 10 güne kadar iade etmedikleri de oluyormuş) 

Bu işlemler de bitince önce, bu kamp alanındaki çadırlarda kalıyorsunuz. Yukarıda da dediğim gibi bu kampta kalma süreniz değişiyor. Bazıları 2 günde, bazıları 12 günde bu kamptan ayrılabiliyor. 


Yemeklerin helal olmasına dikkat ediyorlar. Bu arada kampın yemekleri çok iyi olmamakla birlikte, kötü de değil. Ama Türkiye standardı da aramayın tabi. Örneğin bir akşam yemeğinde, pilav üstü değişik bir kıymalı yemek verebiliyorlar, ya da bir öğünde sadece kabak çorbası içebiliyorsunuz.

Bununla birlikte, bu ilk kamp alanından dışarı çıkabiliyorsunuz. Yakınlarda marketler oluyor, ekonomik durumunuza göre gidip alışveriş yapabilirsiniz. Tabi Norveç çok pahalı olduğu için, özellikle Türkiye'den gelenlere epey pahalı geliyor market fiyatları ama korkulacak kadar değil kesinlikle.

Son olarak bu ilk ve kısa süreli kalacağınız kamp alanının en can sıkıcı bölümü çadırlı bölmeden kalacağınız yerin tuvaletleri. Çünkü, bu tuvaletler, seyyar tuvaletlerden... Sifon sistemi yok ve epey sinir bozucu. ( Son edindiğim bilgilere göre bu uygulama kalkmış, normal tuvalet sistemine geçilmiş; endişelenmeyin)

Neyse, bu kamptan sonra, "transit kamp" denilen, 2. kamp alanına transfer ediliyorsunuz. Bu kampta UDI ile yapacağınız görüşmeye kadar bekliyorsunuz. Bu kısmı, Norveç'e iltica etmek-2 başlıklı ikinci yazımda anlattım.

İlticanın en zor aşamalarından birisi bu ilk kamp. Çünkü alışık olduğunuzun çok dışında bir yaşam alanı. Suriye, Eritre, Sudan ve birçok ülkeden insanla aynı çadırlarda kalabiliyorsunuz. 

Hem Türkiye'deki standartları, hem de ilticanın psikolojik ağırlığını düşününce bu aşama gerçekten zor. Bu psikolojiyi, "İltica Psikolojisi ve Ülkenize Giriş Yasağı ne demek?" başlıklı yazımda anlattım. Ancak, güvende olduğunuzu ve bu durumun geçici olduğunu düşününce bu psikoloji daha kolay atlatılabiliyor. 

Şunun da eklemem gerekiyor. Eğer Norveç'te kalacak yeriniz varsa, polis başvurusundan sonra transit kamp alanlarında kalmak zorunda değilsiniz, kimse sizi buralarda kalmanız için zorlamıyor. Norveç'te istediğiniz yerde kalabilirsiniz. Ancak Norveç'in İsveç gibi ülkelerden tek farkı, fotoğraflarını eklediğim ilk kamp alanından sonra transfer edileceğiniz yerlerde kalmazsanız Göçmen Dairesi yani UDI size finansal ödeme yapmıyor. Normalde 2400 kron ödeme yapılıyor yaklaşık. Ne demek bu? Örneğin İsveç'te istediğiniz yerde yaşayın, devlet size aylık 1800 İsveç Kronu gibi bir para veriyor nerede yaşadığınızdan bağımsız, ama Norveçte kamp alanı dışında kalırsanız devlet size herhangi bir finansal yardım yapmıyor. Dilediğinizi yapmakta özgürsünüz. 

Norveç'e iltica etmek- 2

Yorumlar

  1. ben evliyim oraya gelsem yani karim o yabancilarin arasindami kalcak

    YanıtlaSil
  2. Selamlar, Bu yazıda bahsettiğim alan ilk kamp alanı ve burada kalma süreniz maksimum iki hafta(son aldığım bilgilere göre.) Bu kampta, yukarıda fotoğrafını eklediğim çadırlı alanlarda kalıyorsunuz ve eğer fazla mülteci yoksa bir ailenin bir çadırda kalmasına izin veriyorlar ki son dönemde Norveç'e gelen mülteci oranı hayli düşük. Yani, kocaman çadırda bir aile kalabilir.

    YanıtlaSil
  3. Hayirli gunler. Iltica basvurularinda surecin yavasladigi soyleniyor dogrumu? Ilk kampta bile 3 hafta kalinmaya baslanmis bilginiz varmi bu konuyla alakali?

    YanıtlaSil
  4. Selamlar, evet bunu ben de duydum ama tahminim şöyle, çok fazla insan geldiği için yığılma oldu kamplarda ve Norveç bu sayıda sığınmacı beklemiyordu. Bununla birlikte Temmuz ayı Norveç için tatil dönemi ve Agustos'ta da bu durum kısmen devam ediyor. Bu iki sebep yavaşlattı süreci diye düşünüyorum. Bununla birlikte, "süreç yavaşladı" kelimesi doğru bir tanımlama değil. Süreç, 2 yıl öncesine göre çok hızlı. 1,5 - 2 yıl oturum bekleyen insanlar vardı, son dönemde bekleme süresi gayet makul.

    YanıtlaSil
  5. İlk önce oraya bir yetişmek lazım. O meseleyi çözmek de kolay değil.

    YanıtlaSil
  6. İlla kaçak yollarla veya hava alanına mi ulaşmak gerek. Türkiye'den göç idaresinden başvuru yapılıp gidilemiyormu? Ayrıca yazıda çok şey eksik. Çocuklar için ve engelliler için sunulan imkanlar nelerdir?

    YanıtlaSil
  7. Yaklaşık 1.5 yıldır devam eden bir ilişkim var. Sevgilim Norveç'li. Üniversitem ise bu yıl bitecek. Daha önce Norveçte bulundum. Kendi kendimi yiyip duruyorum yahu bu iş nasıl olacak diye. Lütfen bana bir akıl.

    YanıtlaSil
  8. Ben TÜRK vatandaşıyım. Ülkem son zamanlarda kimlik değiştiriyor lakin ülkemdeki siyasi iktidarın sıkıcı değişimi özgürlük alanımı ve kültürel alanım üzerinde oynaması egomanyasını psikolojik yaptırımlatrla uygulayıp baskısına dayanamıyorum. İki üniversite bitirdim. En azından bireysel olarak EKONOMİK özgürlüğüm yok İş bulamıyorum okudugum üniversite bölümleri ile bir iş vermiyorlar çünkü iş vermemelerinin tek sebebi siyasi hükümetle aynı fikirde değilim. Ben sosyal yapı sahibi özgürce fikirleri benimseyen herkesin dini ve hür fikri kendinini bağlar düşüncesinde olan bir insanım. O bakımdan kendimi NORVEÇ başta olmak üzere DÜNYA ülkeleri sıfatı kazanmış bir ülkenin vatandaşı olmak istiyorum. Vereceginiz bilgiler benim için çok değerli sizinle bireysel konuşma imkanım olabilirmi .teşekkür ederim.

    YanıtlaSil
  9. Merhaba norvec hala mülteci kabul ediyormu

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Norveç'e iltica etmek-3

Norveç'e iltica etmek-2