Norveç'e iltica etmek-2

Bir önceki yazıda ilticanın ilk aşamasından bahsetmiştim, bu bölümde ilticanın sonraki aşamalarını anlatacağım.

Ne diyorduk? Transit Kamp alanına götürülüyorsunuz... Burası, envai çeşit sığınmacının bulunduğu bir kamp. Eritre, Somali, Sudan, Suriye, Irak veya İran... Aradım da bulamadım diyebileceğiniz bir millet yok bu kamplarda.



Oda standartları değişiyor

Kamplar ve şartları değişiklik göstermekle birlikte fotoğraflarını paylaştığım oda, Oslo'ya bir saat uzaklıktaki Honefoss'ta bulunan kamptan. Bu kampta, karı koca kalıyorsanız (küçük çocuklu olanlar da dahil) şanslısınız, 2-3 yıldızlı bir otel odası konforunda bir oda veriyorlar size. Bu odaların özelliği tuvalet ve banyonun size ait olması. 


2 çocuklu ailelerin kaldığı yerler ise ortak kullanım alanlı. Yani ortalama 3 aile aynı tuvalet ve banyoyu kullanıyor. Kampta kalıyorsanız ortak kullanım alanlı lavabolar büyük problem. Mülteciler de bu durumdan çok şikayetçiymiş zaten. Farklı milletlerden insanlar oldukları için tuvaleti kullanım adetleri bile sıkıntıymış. Klozeti kullanmayı bilmeyenler bile varmış...

Neyse... Bekar erkekler ise bana kalırsa en kötü olanı, çünkü 6 erkek aynı odada kalıyor genelde. Bunların farklı kültürlerden gelen insanlar olduğunu düşününce tablo hiç iç açıcı değil elbet.Odada tek başına kalan bekar erkekler de var. Burada şans faktörü etkili.

Günde 3 öğün yemek veriliyor

Yemek konusu ise kampın en rahat kısmı. Sabah, öğle ve akşam olmak üzere günde 3 öğün yemek veriliyor. Yemekler ne çok iyi, ne de çok kötü. Haftada 2 gün balık çıkıyor örneğin. Akşam yemeklerinde mutlaka meyve veriliyor. Eğer yemekhaneye gelemeyecek bir rahatsızlığınız varsa da odanıza yemek götürebiliyorsunuz, aksi halde yasak. 


Sürede standart yok

Bu kampın en önemli ve tahammül edilebilir özelliği "geçici" olması. Kişiye göre değişiyor ama ortalama 3 ay bu kampta kalıyorsunuz. Dediğim gibi bu süre değişken, örneğin bir aile 2 hafta kalmış, bir aile 6 ay... Bir sınırlama yok yani. 

Bu kampın en büyük gündem maddesi ise UDI. Hafta içi her gün, büyük görüşme, yani derdinizi ve hikayenizi anlatacağınız "interview" için listeler asılıyor panoya. Hergün isminizi kontrol etmek zorundasınız çünkü UDI, ertesi gün "gel bakalım arkadaş" deyip sizi görüşmeye çağırabiliyor. 

UDI görüşmeleri Oslo'da gerçekleşiyor. Görüşme, hikayenizin uzunluğuna göre değişiyor, kiminin 3 saat kiminin de 2 gün sürebiliyor. Görüşmeler sabah 9'da başlıyor ve her 45 dakikada bir mola veriyorlar. Çay, kahve gibi içecekler ise isteğinize göre mevcut.


Görüşmeler tercüman eşliğinde oluyor

Görüşmelere tercüman eşliğinde gidiyorsunuz, odada toplam 3 kişi oluyor yani. UDI adına görüşmeyi yapan görevli ne söylerseniz yazıyor ama tutumlar kişiye göre değişiyor. Anladığım kadarıyla, hikayeniz zayıfsa, görüşmeciler çok sayıda soru sorarak sizi yoruyor ama hikayeniz sağlamsa usulen birkaç soru soruyorlar. Görüşmede daha çok kişisel hikaye istiyorlar. Yani, "Ülkede bunlar bunlar oldu, ben de zor durumdayım geldim" gibi genel geçer bir geçmiş değil, "Başıma bunlar geldi" gibi spesifik ve sizinle birebir ilgisi olan hikayeleri duymak istiyorlar. Görüşmenin sonunda, hikayenizin güçlü olup olmamasına, pozitif veya negatif alacağınıza dair en ufak bir ip ucu vermiyorlar. 


Hvalsmoen Transsitmottak

Görüşmeden sonra transfer başlıyor

Neyse, UDI görüşmesinden geldikten ve ilticanın en önemli görüşmesini atlattıktan sonra başka kamplara transfer ediliyorsunuz. Bu kamplar Norveç'in en kuzeyinde olabileceği gibi en güney noktasında da olabiliyor. Gittiğiniz yerlerdeki standartlar değişiyor. Örneğin, küçük çocuğu olan bir karı koca mutfağı ve tuvaleti kendine ait olan bir evde kalabiliyorken, 2 çocuklu başka bir aile, mutfağı ortak evlerde kalabiliyorlar. Bu kamplarda genel olarak "ortak mutfak kullanımı" yaygın. 3 aile aynı mutfağı kullanabiliyor. Tuvalet ve banyo ise genelde ayrı oluyor. 



Oturum hakkı elde etmeden önce bekleyeceğiniz kamplarda kalırken, 2017 Mayıs itibariyle, UDI kişi başına ortalama aylık 2300 kron para veriyorr. Ama bu miktar sizin evli, çocuklu, bekar olmanıza göre çok değişkenlik gösteriyor. Örneğin, 18 yaş altı 1 çocuğu olan aile, iki birey toplam 4600 kron, çocuğa da -yanlış hatırlamıyorsam- 970 kron veriliyor. Bu miktar sizin aylık yiyecek ihtiyaçlarınızı karşılamak için çok yeterli bir miktar. Ama bekarların ekonomik açıdan daha tasarruflu olmaları gerektiği belirtiliyor. 

Harcama kısmında minimum iki kişilik bir ailenin geçim konusunda herhangi bir endişesi olmasın. Çoğu aile en az Türkiye'deki kadar rahat ettiğini söylüyor mutfak harcamaları konusunda. 

Bu kamplarda, 10 günde UDI'den ilticanın kabulune veya reddine yönelik kesin cevabı alan da var, 1 buçuk yıl bekleyen de. Özetle bekleme sürelerinin standardı yok.  Pozitif alırsanız ne ala, UDI sizi bir belediyeye yerleştiriyor, normal bir evde kalıyorsunuz. Size oturum hakkı verilmesinin ardından ciddi bir ödeme yapıyorlar her ay. Dil kursuna gidiyorsunuz ve size bir iş buluyorlar. Bu aşamadan sonraki kısmı, Norveç'e İltica Etmek-3 başlıklı yazımda anlattım. Ama bundan önce de işleyecek bir süreç var. O da şöyle gelişiyor;


UDI'den negatif cevabı alırsanız da, gelsin davalar, gitsin itirazlar... Zorlu bir süreç başlıyor ve dava açarak mağduriyetinizin gerçek olduğunu ispat etmek zorunda kalıyorsunuz. Örneğin, 2016'da Suriyeli veya Eritreli insanların yüzde 90'ı kabul alırken, Afganistan'dan gelen insanların büyük bir kısmı ret almış. Çünkü Norveç, artık Afganistan'da bir magduriyet olduğuna inanmıyor. Bu ne demek?

Şu an Norveç, darbeden sonra Norveç'e gelen ve mağduriyetini ispat eden herkese kapılarını açıyor. Bunun nedeni de geçtiğimiz yıl yayımladıkları Türkiye raporu. Bu raporda, Gülen cemaati üyelerinin mağdur oldukları, hapis ve işkence tehdidiyle karşı karşıya oldukları anlatıldı. Sonuç bölümünde ise, Gülen Cemaatiyle bağlantılı olan ve bunu ispatlayan kişiler ile, Türkiye'nin- cemaatçi olmasa bile- cemaatten olarak gördüğü ve böyle muamele ettiği insanlara iltica hakkı verilmesi gerektiğini söylendi. Bu rapordan sonra, Gülen cemaatiyle bağlantılı herkes çok hızlı pozitif cevaplar aldı. 

Bütün bunları şu nedenle anlatıyorum. Norveç şu an böyle insanlara kucak açıyor ama 2 yıl sonra da uygulamanın böyle olacağı anlamına gelmiyor. Türkiyedeki atmosfer değişmese bile, Norveç görüşünü değiştirip, "Artık Türkiye'den gelenlere oturum vermiyoruz" diyebilir. Bu nedenle Norveç'e iltica etmek isteyenlerin ellerini çabuk tutması gerekiyor. 

Norveç'e İltica Etmek- 3


İltica psikolojisi ve ülkenize giriş yasağı ne demek?


Yorumlar

  1. Merhaba Kardesim.Norvecdeki tum Turk ve Azeri kardeslerimizi salamliyor sevgi ve saygilarimizi gonderiyorum.kardesim ben Azerbaycan bakuden yaziyorum .ama bizim durumumuz hic iyi degil tek ben degil tum azeriler boyle.bu yuzden bir kac aydan bir bakude mitingler oluyor.is yok olsa bile maaslar cok az ayligini geciremiyorsun .berbat yani burda hayat.benimde 6 yasinda 1 oglum var ve hic kimsemde yok hayatda .ben gelsem nasil oturum ala bilirim .ne oneriyorsunuz.bir kardesim olarak bana yardim etmenizi yani yol gostermenizi istiyorum.dedigim gibi cocugumdan baska hic kimsem yok.sizin yardimiza umutluyum
    .tesekkur ederim onceden

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Norveç'e iltica etmek -1

Norveç'e iltica etmek-3